|
Mutluluğa açılan kapı
|
Söyleyin mümkün mü şu yıldızlara elle dokunmak Onları avuçlarıma toplayıp gönlümce dizebilir miyim tekrar gökyüzüne Onları bir dilim ekmekle elime alıştırabilir miyim Bir kaçını bağlayıp evin önüne etrafın karanlığını yok edebilir miyim? Konuşmayı ve gülmeyi biliyorlar mı Bilmiyorlarsa öğretebilir miyim onlara insanca duyguları
Mümkün mü peki geçmişi bir anda silip yok etmekOnları hiç olmamış sayabilir miyim? Silebilir miyim bu zamana dek yaşadıklarımıSöyleyin ne olur. Konuşmayı, okumayı bilen herkese soruyorum, söyleyin yapabilir miyim bunu? O çocukluğumdaki acıları, onları bana tattıranları öldürebilir miyim şu hiç büyümemiş yüreğimle
Yok edebilir miyim hayatımda kötü anılar bırakanları?
Peki ya unutabilir miyim sevmediklerimi? Küçükken gördüğümde korktuklarımı, beni korkutanları, ağlatanları? Bir dağ başı ıssızlığında ağlayabilir miyim doyasıya? Dökmek istiyorum tüm anılarımı gözlerimdenaklımdan.dünyamdan.bana ait olan her şeyden
Tuzlu gözyaşlarım unutturabilir mi bana , kuduz köpek misali beni ısıran mazimi Unutmak Bunları unutuken sevdiklerimi de unutup çıkmak istiyorum ıssız yücelere, oralarda tek başıma kendi halimde gezmek, delirmek istiyorum. Saç baş darmadağınık, üstüm lime lime, gözler ilkelleşmiş bir halde delirmek istiyorum. Yetmez! Yetmez! Çıldırmak istiyorum aslında ben. Bir yerleri yakıp, birilerini öldürüp çıldırmak çok çekiyor beni. O haldeyken unutabilir miyim acaba yaşadıklarımı
Bir insan yüzüme derin derin bakınca korkuyorum. Neden korkutuyor beni bazı insanlarNeden onlar yüzlere bakarak anlamlar çıkarıp seni tanıdıklarını sanıyorlar
Ve neden sen onlara karşı savunmasızsın?Nedir bütün bunlar
Neden biraz huzuru bulunca çıkıp geliyor o istenmedik misafirler Ne zaman yıldızların güzelliği karşısında mutluluğu hissetsem, hemen kapkara oluyor dünya, zifiri karanlık oluyor dünyaElimi uzatıp bir şeylere dokunmaktan bile korkuyorum İncilerle zümrütlerle bezenmiş bir kapı önünde ağlıyorumNe zaman açılacak bu kapı ya açılsın Ya açılsın yadanötesiolmasın
|
|