Paul Nicklen bu yılki ‘Vahşi Yaşam Fotoğrafı’ ödülünü işte bu fotoğrafla kazandı. Nicklen, fotoğrafı Antartika’da, denizin buzla kaplı bölümünün sınırında çekti.
‘Tehlike Altındaki Vahşi Yaşam’ ödülü ise Güney Afrikalı fotoğrafçı Kim Wolhuter’ın oldu. Fotoğrafçı dört yıl boyunca Zimbabve’de Afrika’nın vahşi köpeklerini izledi ve onların tehlike altındaki yaşamlarına tanıklık etti.
Bu fotoğrafta, dünyada sayıları 500’den az kalan ve soyu tükenme tehlikesi altında olan Sumatra kaplanını görüyorsunuz. ABD’li fotoğrafçı Steve Winter, ormanın derinliklerinde yaşayan ve utangaç mizaca sahip bu kaplanı görüntüleyebilmek için uzaktan kumandalı kamera ve ışık sistemi kullanmak zorunda kalmış.
‘Dünya Elimizde’ ödülü, İngiliz fotoğrafçı Anna Henly’ye verildi. Ödüle layık görülen bu fotoğrafı Henly, Norveç ile Kuzey Kutbu arasında gemiyle dolaşırken çekmiş. Ekim ayında sabaha karşı dört sularında çekilen bu fotoğraf, kutup ayılarının hayatta kalma çabalarını ve bu mücadelede nasıl yalnız bırakıldıklarını anlatıyor.
Brezilyalı Luciano Candisani, bu fotoğrafıyla ‘Soğuk Kanlı Hayvanlar’ ödülünün sahibi oldu. Fotoğrafta, karada olabildiğince ağır hareket eden Güney Afrika timsahlarının aslında su altında ne kadar aktif olduklarını görülüyor.
Robert Zoehrer’e ‘Siyah-beyaz Doğa’ ödülü getiren bu fotoğraf, Avusturya’da sürülmüş bir tarlada çekilmiş. Siyah-beyaz efekti verileren karede harika bir kontrast yakalanmış.
Uzun yıllarca Serengeti Ulusal Parkı’nda çalıştıktan ve fotoğrafçılık yaptıktan sonra Gregoire Bouguereau dişi çitaların avlarına nasıl yaklaştıklarını çok iyi öğrenmiş. Bouguereau, bu çalışmasıyla yarışmanın ‘Memeliler’ ödülüne layık görüldü.
Finlandiya’da 40 yıl kadar önce 13 kişilik bir ailenin yaşadığı ve şu an terk edilmiş durumda olan bu bina, ormanda yaşayan canlıların kış sığınağı haline gelmiş. Bunun görüntülendiği ve ‘Kentte Vahşi Yaşam’ ödülüne layık bulunan bu fotoğrafın sahibi Kai Fagerstörm.
15-17 yaş arasındaki fotoğrafçılara verilen ‘Genç Vahşi Doğa Fotoğrafçısı’ ödülü, Londra’nın iş ve finans merkezinin ortasında yüksek binalardan birinin havuzunu görüntüleyen İngiliz fotoğrafçı Eve Tucker’a verildi. Tucker, bir güvercinin yüzdüğü bu havuza binaların yansımasını, şehirle doğal hayatın kaynaşması olarak yorumlamış.
Larry Lynch bu kareyi yakalamak için gün batımından hemen sonra makinesini timsahın yedi metre uzağına kurdu ve güneşin batışını timsahın gözlerinden böyle fotoğrafladı ve ‘Hayvan Portresi’ ödülünün sahibi oldu.
Kaynak : http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galer ... d=4369&p=1