M. Ozan Hazer'le FotoKritik Üzerine

Foto Röportaj etkinliklerini paylaşmak için oluşturulmuştur.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Şahin Atar
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 363
Kayıt: 10 Kas 2020 Sal 12:24 am
Konum: Eskişehir
İletişim:

M. Ozan Hazer'le FotoKritik Üzerine

Mesaj gönderen Şahin Atar »

FotoEtkinlik 2008 yılının ilk Foto Röportajını Ankara’nın soğuk bir kış günü yine Ankara’nın tarihi yerlerinden biri olan Ankara Kalesinde tarihi mekanlarından birinde Ozan’la FotoKritik üzerine gerçekleştirdik. Fotoğraf adına keyifli paylaşımlar dileğiyle...

Resim
Sevgili Ozan hem seni tanımak hemde FotoKritik hakkındaki görüşlerini paylaşmak için davetimizi kabul ettiğinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Umarım fotoğraf adına güzel şeyler çıkar, güzel bir aktarım olur sohbetimiz. İlk olarak M. Ozan Hazer kimdir biraz kendinizi anlatırmısınız? diye başlayalım isterseniz röportajımıza.
M. Ozan Hazer kimdir? M. Ozan Hazer makine mühendisi ama web teknolojileri üzerine çalışır, çalışmaları olarak kendine web teknolojileri seçmiş, o konuda Türkiye’de öncü olacak projeler üzerine kafa yoran bir hayalperest diyelim. Fotoğrafla ilgilenir zaten o fotoğraf ve web teknolojilerinin birleşiminden de FotoKritik çıktı özetle M. Ozan Hazer budur.

Fotoğraf hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Fotoğraf 1998 yılında fotoğrafa merak sardım. Fotoğraf benim çekerken de, izlerken de, çok keyif aldığım bir şey. Son zamanlarda çok fazla çekemiyorum ama biraz vakitsizlikten, biraz Ankara’nın artık kısırlığından bıkmış olduğumdan belki çünkü çok ne bileyim kurulu fotoğraf seven bir insan değilim. Ama fotoğraf ne diyeyim benim için keyifli bir uğraş, takip ettiğim bir uğraş.

FotoKritik bünyesinde aldığınız görevler nelerdir?
FotoKritik bünyesinde aldığım görev olarak, FotoKritik’i üreten kişi diyebilirim. FotoKritik’in hammalı diyelim, programlamasını yapan, tasarımını yapan, işleyişini oturtan, FotoKritik’in hem programcısı, hem tasarımcısı, hemde yöneticisi, diyelim. Geriye kalan aslen yapmadığım şeyler neler; moderasyonla uğraşmıyorum, iletişim kısmıyla müşteri hizmetleri olarak adlandıralım, insanlarla irtibat kurulması kısmıyla uğraşmıyorum, reklam kısmıyla uğraşmıyorum. O tür konuların haricindeki bütün herşeyle ben uğraşıyorum.

Resim
FotoKritik hakkındaki düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
FotoKiritik hakkında düşüncelerim güzel şeyler düşünüyorum. FotoKiritik sonuçta yıllardır emek verdiğimiz, Türkiye’ye çok büyük katkıları olduğunu düşündüğüm, o açıdan bize çok büyük gurur veren bir proje. FotoKritik insanların bir araya gelmek için yanıp tutuşduğu bir zamanda denk gelip insanlara bu rahatlığı, esnekliği sağlayabilen Türkiye’de fotoğrafçılıkla ilgili daha fazla internet sitelerinin ortaya çıkmasına bir yerde önayak olmuş keyifli bir proje. Biz keyif alıyoruz, kullanmaktan da keyif alıyoruz, üretmekten, genişletmekten keyif aldığımız bir eleştiri, platformu, paylaşım platformu. İçeriğini insanların üretmesi üzerine kurulmuş keyifli bir ortam.

FotoKritik fotoğraf paylaşım sitesine ihtiyaç olduğu ve böyle bir yapılanmanın gerektiği düşüncesi nasıl oluştu?
Şöyle oluştu 2004’teydi askerden gelmiştim. Emrah vardı diğer yöneticilerimizden biz böyle dünya çapındaki fotoğraf siteleriyle uğraşıyorduk dedik bunun niye Türkçesini yapmayalım. Türkiye’den de aslında o yabancı sitelerde bir çok Türk’le karşılaşıyoruz, gezinirken bu kadar Türk kullanırken biz niye kendimize özgü, kendi dilimizde böyle bir site oluşturmayalım ki diye düşündük. Dedik böyle bir şey yapar mıyız, yaparız ondan sonra başladık. Zaten kendimizde böyle fotoğraf paylaşım sitelerini kullandığımız için, fikir aslında bir yerde ordan çıktı kendi ihtiyacımızı da görmüş olduk.

FotoKritik nasıl kuruldu özellikle ilk kurulduğunda ne gibi zorluklar yaşandı?
En büyük zorluk tabi iş yoğunluğuydu normalde kendi işlerime devam ederken bir yandan da FotoKiritik’le uğraşmam gerekiyordu. Programlama, tasarım sabah 09:00 akşam 18:00 işyerinde çalışıyordum eve gidiyordum 1 saat yemek yiyordum 19:00’da otur akşam 24:00’e kadar FotoKritik’i planla, tasarımını yap, programlamasını yap ve bu yaklaşık altı ayımı aldı. Bu tempoda altı aydan sonra bir miktar rahatlama oldu ama hala rahat yok, hala gecenin köründe bile açıp bakmamız gerekiyor, site ayaktamı, ortalık karışmış mı, bir yamuk var mı, sürekli kontrol altında tutmak gerekiyor. En büyük zorluk o aslında. Birde tabi son zamanlardaki laf olsun diye gelen eleştiriler, yermeler, yerden yere vurmalar en büyük problem o. Onun dışında pek sıkıntımız yok.

Şu anda üye sayısı ve aktif üye sayısı nedir?
Üye sayısı 80.000 civarına ulaştı herhalde. Aktif üyede genelde bu sayının yarısından biraz az oluyor. Gerçi son zamanlarda bunun da altına düşüyordur. FotoKritik’i aktif olarak kullanan üye sayısını son zamanlarda bakmadım ama yine bir 20 – 30.000 vardır en az.

Ana başlıklarıyla FotoKritik hakkında örneğin; günlük ziyaretçi sayısı, günlük sayfa izlenimi, hangi illerin başı çektiği gibi istatistiklerden örnekler verebilir misin?
Ziyaretçi sayısı, sayfa gösterimi gibi bilgileri veremiyoruz. Şirket politikası gereği bu Nokta’nın bir uygulaması şirket sırrı sınıfına giriyor herhalde. Ama iller bazında bir oran verirsek yaklaşık %50 civarı İstanbul sonra Ankara geliyor, onun oranında da bayağı bir fark var İstanbul’la %15 felandır tahmin ediyorum, ya da %20’dir maksimum, ondan sonra büyük şehirlerde İzmir ve Bursa geliyor. Ondan sonra diğer iller geliyor. Ama Türkiye nüfusunda olduğu gibi ağırlık İstanbul’da hatta %50 civarında İstanbul.

FotoKritik’in Nokta A.Ş.’ye satılması nasıl gerçekleşti, bir ihtiyaçtan dolayı mı satıldı?
İhtiyaçtan değil. Esasında ben FotoKritik’i satmayı hiç düşünmüyordum. Arada bir gelen tekliflere de kibarca düşünmediğimi iletiyordum çok ısrar edenler olursa çok yüksek fiyatlar çekip bu şekilde başımdan savıyordum. Sonra Nokta ile görüştüğümüz zaman bu tarz teklifler geldiğinde, ben en azından bir tanışmak anlamında hiç değilse, kim ne yapıyor, en azından insanlarla tanışıp görüşmek anlamıyla insanlarla genelde görüşüyordum. Nokta’nın kurucularıyla görüştük, çok vizyoner insanlar altı ortak çok genç insanlar hepside, en büyüğü 35 yaşında. Amerika’da başlamışlar bu internet üzerinde çalışmaya ondan sonra Amerika’da çok büyük bir başarı kazanmışlar. Kendi alanlarında, kendi sektörlerinde üçüncü herhalde bunlar ve internete çok inanan Türkiye’ye Amerika’dan kazandıkları tecrübeyi yansıtmak isteyen bu konuda Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen vizyoner, idealist ve kaliteli insanlar. İnternetin gelişimi konusunda görüştük vizyonumuzun aynı yönde olduğuna karar verdik. Ek olarak FotoKritik’in bazı maliyetleri vardı. Benim ciddi bir gelirim olmadığı için o yatırımı yapmıyordum. FotoKritik’e server masrafı, hat masrafı. Hat masrafını sponsorlar sağlıyordu, sponsor firmalar bir yatırım yapamıyordu. Nokta ile bu yatırımların sağlanması, iş gücünün sağlanması, şu anda fulltime bir moderatörümüz var üyelikleri kontrol eder, insanların şikayetleriyle ilgilenen, profesyonel bir moderatörümüz ve bir tane de programcımız. O da başladı iki ay oldu bu tür ihtiyaçları Nokta bünyesinde karşılamak, FotoKiritik’i daha iyi noktalara getirmek için böyle bir satış yaptık. Satışla beraber bende Nokta’ya geçtim. Zaten yine projenin başında olmak üzere Nokta’ya bir çok katkıda bulundum. Web teknolojileri konusunda Nokta’nın kendini geliştirmesine, ekibini oluşturmasında, tecrübelerimi aktararak yardımcı oldum. Nokta’ya satış bu şekilde gerçekleşti.

Merak ettiğim konulardan bir tanesi FotoKritik kurulduğunda Meteksan destek veriyordu, sponsorluk yapıyordu bu nasıl gelişti. Tanınmadığınız ve bilinmediğiniz halde?
Aslında tanınıp biliniyorduk, nasıl tanınıp biliniyorduk üyelerimiz tarafından biliniyorduk. FotoKritik’in çok yüksek profilli bir ziyaretçi kitlesi vardır. Yani çok yüksektir.

Belli bir zamandan sonra mı oldu Meteksan’ın devreye girmesi?
Yo hayır ilk başlardaydı. Tanınmak için çok kişinin bilmesine gerek yok. Sadece gerekli kişilerin bilmesine gerek var. Özellikle sponsorlukla ilgili konularda gerekli kişilerin bilmesi yeterli. Herkezin kulağındadır o isim ama sponsor olacak kişilerin ilgisini çekmiyorsa sponsorluğu alamazsınız. O yüzden FotoKiritik’in o yüksek profili şunu getiriyor. Yüksek profili derken %85’i üniversite ve üzeri mezunu yaptığımız bir ankette çıktı bu. Gelir ortalamaları Türkiye’nin bayağı bir üstünde gerçekten çok yüksek profilli bir ziyaretçi kitlesi bu. Çok yüksek profilli ziyaretçi kitlesi içerisinde yöneticiler, üst düzey yöneticiler, yönetim kurulundaki insanlar var. Meteksan’ında bu yönetim kurulundaki insanlar vasıtasıyla bu sponsorluk gerçekleşti. Dolayısıyla bize teklif üyelerimizden geldi. Hakan Görgün sağolsun o zaman Tepe Güvenliğin genel müdürüydü şu an hangi pozisyonda olduğunu bilmiyorum. Onun çok büyük desteği oldu. Arkasından isminin pek ortalıkta gezmesini sevmez ama Cavit ağbi sağolsun o da kuş fotoğrafçılığıyla çok yakından ilgilenir. Onun çok büyük desteğini gördük. Bu tarz FotoKiritik’i seven, gönülden seven, insanların hakikaten bir sponsorluk mantığıyla oluşturdukları, sağladıkları bir avantajdı o. Fotokritik’in ciddi bir maddi geliri olmadığı için ve herhangi bir yatırım yapmak söz konusu değildi, sponsorlukla karşıladık. FotoKiritik’in aslında bu günlere gelmesindeki en büyük paylar; ilk başta Adanet, sonra Meteksandır. Adanet’te benim önceden çalıştığım bir firmaydı Genel müdürünü tanıyorum. Engin hanım, Engin hanım çok yardımcı oldu. Ama tabi FotoKritik çok ciddi bir yükselişe geçti o ciddi yükselişten sonra hat kirası maliyeti çok artmaya başladı. Adanet’i biraz zorlamaya başladı, o şeklide Meteksan devreye girdi.

Sanal ortamdaki fotoğraf paylaşım siteleri hakkındaki düşüncelerin nelerdir?
Sanal ortamda fotoğraf paylaşımı ya da eleştirinin avantajı, bir insanla yüz yüze olduğunuz zaman aklınızdan geçenleri çok rahat söyleyemeyebilirsiniz, ama eğer yazılı bir ortamsa bu, sanal bir ortamsa cümlelerinizi tekrar tekrar gözden geçirme şansınız varsa eleştirileriniz daha yapıcı, daha detaylı, daha fazla gözden geçirerek yapabilirsiniz. Sanal ortamdaki fotoğraf paylaşım sitelerinin, eleştiri sitelerinin bence en büyük faydası budur.

FotoKirtik’in ülkemiz fotoğraf sanatındaki katkısı, yeri ve önemi nedir?
FotoKritik’in aslında bize en büyük motivasyonu, maddi anlamda çok karlı bir proje olduğu söylenemez. FotoKritik’in ama en büyük motivasyonu bizim hakikaten Türkiye’ye kazandırdıklarımızdır. Bu konuda Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu’da bir ödül vermişti sağolsunlar. FotoKritik’le fotoğrafa başlayıp hakikaten çok başarılı olan bir sürü fotoğrafçı biliyoruz, bu kişiler bize gurur veriyor. FotoKritik üyesi olup dünya çapında ödüller kazanan insanlar var. Bu kişiler bize çok büyük gurur veriyor. FotoKritik çıktıktan sonra FotoKritik benzeri olsun ya da fotoğrafın diğer alanlarında bir çok fotoğraf sitesi daha kaliteli fotoğraf siteleri ortaya çıkmaya başladı. FotoKritik’ten önce hazır yazılımlar, forumdan bozma siteler, maddi anlamda nasıl kazanç elde ederimi ön plana çıkaran hizmet vermekten çok, insanları toplayıp onların üzerinden para kazanayım düşüncesinde olan siteler varken FotoKiritik çıktıktan sonra çok daha kaliteli siteler çıkmaya başladı. Bu anlamlarda FotoKritik’in bayağı bir katkısı olduğunu düşünüyoruz. Bu bizi gerçekten gururlandırıyor.

Yapıcı eleştiri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Eleştiriyi yapanın yapıcı olması, birşeyi eleştirmek demek herhangi bir şeye bu çok güzel ya da bu hiç olmamış demenin hiçbir faydası olmaz. Önemli olan eleştirideki, eleştirenin asıl amacı, kişinin kendisini daha çok geliştirmesi, herhangi bir ürünün daha iye gitmesi, eleştirinin amacı budur aslında. Eleştirinin asla pohpohlamak, insanların hoşuna gitsin moral bulsun diyebilinecek bir şey de değildir. Ya da bu ne biçim iş bu olmamış demekte değildir. Yapıcıdan kasıt yapılan bir şeyin nasıl daha iyi yapılabileceğiyle ilgili o kişiye faydalı bilgiler vermektir. Burada anahtar kelime bence faydalı.

Fotoğrafa yorum yapılırken uyulması gereken kurallar hakkındaki düşünceleriniz, bazı sınırlama ve yasaklamaların nedenleri nedir?
Sınırlamalar ve yasaklamalar aslında daha kaliteliye ulaşmak için konulmuş şeyler, keyifli yapılmış şeyler değil. Kısıtlamalarda kurallar yapıcı eleştiri dedik, yapıcı eleştiriyi nasıl daha fazla destekleyebiliriz. İnsanlar genelde fotoğraf paylaşmayı ve fotoğraflarının eleştirilmesine yönelik insanlardır. Bu insanın doğasında vardır. Ben fotoğrafı koyayım insanlar bana eleştiri yapsın derler ama eleştiri yapmak hep daha ikinci planda kalır. Dolayısıyla eleştiriyi yazma kısmını, eleştiriyi yapma kısmını biraz iteklememiz gerekiyordu. Kurallar, sınırlamalar ve aslında FotoKritik’in bütün o işleyişindeki bir sürü kural buna dayanır. Daha çok eleştiri nasıl yaptırabiliriz, daha uzun, çok güzel fotoğraf olmuş, bravo değip geçmesin ama daha uzun uzun anlatsın şurda bu var burda bu olmuş, niye öyle yaparsan daha iyi olur gibi daha uzun yazsınki kişiye daha fazla faydası olsun. Tabi bunu sağlamak her fotoğraf için geçerli olmuyor. Bazı fotoğraflarda kısa yazmak istiyor insanlar ama bunu bir şekilde en azından bir fikir olarak insanların kafasına sokabildiğimiz zaman o eleştiriyi yazmaktan, uzun eleştiriyi yazmaktan diyeyim üşenmeyeye başlıyorlar. Kurallar, sınırlamalar genelde bu tarz mantıklı ve yaşadığımız şeylerden ortaya çıkmış şeyler.

Günün fotoğrafçılarını ve günün fotoğrafları nasıl seçiliyor? Bu konuyla ilgili bir ekip varmı?
Ekip yok. Şöyle diyeyim fotoğraflar, fotoğrafçılar seçilirken tamamen otomatik seçiliyor her gece 12:00 de çalışan bir programımız var bu program otomatik olarak belli kriterlere göre fotoğrafları seçiyor bu kriterler neler; öncelikle diğer kişilerden aldığı puanlar bu puanların hepsi geçerli sayılmıyor tabi geçerli olan puanlar sayılıyor hesabı tutuluyor, izlenme sayıları bunun küçük bir etkisi var, favorilere eklenme sayısının küçük bir etkisi var, kimin kime eleştiri yaptığı gibi bazı etkenler var, ne zaman yüklendiği, eleştiriyi ne zaman aldığı gibi bazı parametreler var. Bu parametreleri bir araya getirip program seçim yapıyor, kendisi otomatik olarak 600 kadar fotoğraf seçiyor daha sonra 600 fotoğrafın içinden 40 tanesini seçip bunları her gün kaydediyor o da o günün fotoğrafları olarak kayıtlı kalıyor.

Bu işlemin editörler tarafından yapılması düşünüldü mü?
Düşünüldü, çok tartışıldı bu, bizim moderatörlerimizden de bayağı bir talep geldi böyle yapalım diye. Çünkü bir şeyi otomatik seçtiğiniz zaman her zaman kaliteli sonuçlar alacağınızın bir garantisi yok. Zaten şu anki işleyişde de tek müdahale ne oluyor bu otomatik seçimle gelen fotoğrafların arasından hakikaten ana sayfayı haketmidiğini düşündüğümüz fotoğraflar varsa, bunları geri indiriyorlar. Dolayısıyla otomatik seçilen şeyler mükemmel olmuyor. Bunun için editör seçsin gibi bir düşünce vardı ama esasında FotoKiritik’in temel felsefesine ters bir şey. Çünkü FotoKritik’te içeriği kullanıcı oluşturur, kendi içinde bir komitedir, gerçek hayatta bir sosyal topluluk gibi davranır. Hangi fotoğraflarında dolayısıyla ana sayfaya çıkacağını diğer kullanıcıların belirlemesi gereklidir. Burada sadece ayarlaması zor olan kısım, kötüye kullanımlardır. Bir kullanıcı kendi fotoğrafını ana sayfaya çıkarmak için bazı hilelere başvurduğu zaman bu hilelerin önüne geçmek problemdir, ya da tam tersi bazı psikolojik etkenler vardır FotoKritik’te çok net bir şekilde genç ve güzel bir bayanın yüklediği bir fotoğraf ya da genç ve güzel bir bayanın fotoğrafı ana sayfaya çıkmaya çok meyillidir. Bu tarz şeylerin nasıl diyeyim psikolojik etkenlerin ve diğer fotoğrafın reklamını yapmak suretiyle ana sayfaya çıkmak için bazı hileler, kötüye kullanım yapılabiliyor. Bu tarz kötüye kullanımların engellenmesi üzerine kurulu.

FotoKritik’le ilgili en çok eleştirilen konular ve düşünceleriniz nelerdir?
En çok eleştirilen konular neler; gruplaşmalar çok eleştirilir, ama gruplaşmalar bence eleştirilecek bir şey değil. İnsanlar kendi ile aynı düşünen, kendine benzeyen ya da beraber olmaktan mutlu olduğu insanların yanına yaklaşır. Bunlar her toplulukta böyledir, bir derneğe gitsenizde böyledir, insanlar gruplaşır. Ama bu gruplaşmanın en çok getirdiği eleştiri genelde günün fotoğrafları ana sayfadaki yayınlanan fotoğraflarda çıkıyor. Ana sayfadaki fotoğrafların seçimi kısmıyla ilgili bazı gelişmeler var. Özellikle puanlama sistemiyle ilgili kafamızda olan bazı düşünceler var, ama tabi bunun hayata geçirilmesi biraz vakit alan bir şey, dolayısıyla biraz uzun vadede hayata geçecek bir şey olduğu için gruplaşma ve gruplaşmanın sonucu ile ilgili çok fazla bir şey yapamıyoruz. Ustaların gitmesiyle ilgili çok şikayet geliyor ama ustaların gitmesinin nedeni çoğunlukla FotoKritik’ten kaynaklanan değil, ordaki kişilerden kaynaklanan. Ustaları kaçırıyorsa FotoKritik’in içeriğini nasıl kullanıcı oluşturuyorsa, ustaları kaçıranda bir yerde kullanıcılar oluyor. Tabi bizim FotoKritik yönetimi olarak görevimiz insanlara kendi konforlu alanlarını yaratabilmelerine olanak sağlamak. Bununla ilgili şu an üzerinde çalıştığımız bir gruplar altyapısı var. Gruplar alt yapısının bir çok sorunu, bir çok eleştiriyi bertaraf edeceğini düşünüyoruz. Mesela eleştirilen bir başka noktayı da gruplarla çözebileceğimize inanıyoruz. FotoKritik’e üye olmak isteyen birisi hemen üye olamıyor bunu moderatörümüz tek tek bilgilerini kontrol ediyor, bu kullanıcı daha önceden üye olmuşmu, bilgilerini düzgün giriyormu, fotoğrafçılığa ilgisi var mı, çünkü belli ediyorlar verdikleri bilgiden bunları kontrol edip bir şekilde grupları da bu şekilde yeni üye alımını, yine gruplara atayıp FotoKritik kimlerin hemen üye olacağını, kimlerin sonra üye olacağının seçiminde yine o grupların içinde çözebildiği yapısıyla FotoKritik üyelerine bırakma planlarımız var. Onun dışında eleştiri ne var; eleştiri çok var. FotoKiritik’le ilgili FotoKritik, Kritik sitesiyiz o yüzden siteyi de çok kritik ediyorlar. Bizim o noktada bir çok projelerimiz var hiç biri bu kadar kritik edilmiyor. O projeleri de görüyorum ben FotoKritik’in yanında çok kötü durumdalar. Teknik olarak, yapı olarak çok büyük sorunları olmasına rağmen, FotoKritik’in çok alt problemi olmasına rağmen o kadar saçma sapan şeyler yorumlanıyor ki, bilmem nereye bilmem ne yapınca, şöyle bir şey oluyor. Dıdısının, dıdısının, dıdısını bulup bu nasıl iş kardeşim diye insanlar bağırıp çağırmayı çok seviyorlar. O biraz bizim yapımızdan gelen bir şey nasıl fotoğraf eleştirmesini ön planda tutuyorsak FotoKritik’in yaşının üstünde ön planda tutmak zorunda kalıyoruz. Eleştiri çok.

Dijital düzenleme hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Dijital düzenleme de yine fotoğrafçılıkla ilgili çok tartışılan bir konu. Çok karşıtı var, çok destekçisi var. Dijital düzenleme ile, karanlık odadaki düzenlemenin bence hiçbir farkı yok. Fotoğraf eğitimi alırken bize karanlık odadaki bir sürü teknikten bahsediliyordu, fotoğrafın daha etkili olması için yaptığınız bazı uygulamalar, bu nasıl bir solarizasyonla fotoğrafı değiştirebiliyorsanız, bundan görsel olarak bir güzellik, bir estetik açıdan ifade etmek istediğiniz, vurgulamak istediğiniz, konuyu daha iyi vurgulamayı sağlamanız açısından bir etki yaratabiliyorsanız, dijital düzenlemeninde çok bir farkı yok. Dijital düzenleme ile de sonuçta fotoğrafınızın, ya da kafanızdakileri fotoğrafa uygularken ön planda tutmak istediklerinizi desteklemek için uygulanan bir şey dijital manüplasyon. Benim sevdiğim ama kullanılacağı yer var kullanılmayacağı yer var. Belgesel fotoğrafta dijital manüplasyon çok anlamsız, ama bir kurgu varsa, bir konuyu farklı bir şekilde ifade etmek istiyorsak, rötuşlama, dijital manüplasyon, kolajlama ve diğer muhtelif etkilerin bir sakıncası yok bence.

FotoKritik’teki usta fotoğrafçıların konseptleri, beklentileri ve fotoğrafa, fotoğrafla ilgilenenlere olumlu tesirleri nelerdir?
Kişiden kişiye biraz değişiyor. Benim gözlemlediğim kadarıyla bir kere ustaları usta olarak kabul etmekte bir direnç var. Usta diyoruz, fotoğrafçı diyoruz, ama bir çok kişi belli bir seviyeyi geçtikten sonra kim usta kim değil, böyle ustamı olur diye bir direnç var ama onun dışında gerçekten kabul görmüş kişilerin yaptığı olumlu, faydalı insanların kendisini geliştirmeye yönelik ya da kendi tecrübelerini aktaran yorumları, eleştirileri ya da kendi fotoğraflarını aktardıkları bilgiler insanlara çok büyük bir eğitim sağlıyor. Aslında kitaplardan aldığınız, kursa giderek aldığınız eğitimden çok daha farklı bir eğitim sağlıyor. Çünkü o kişinin yaklaşımlarını, görüşünü, bakış açısını da okuyup anlayıp ona göre de kendi tarzınızı oluşturmada o bilgilerden faydalanabiliyorsunuz. O açıdan çok büyük faydası oluyor ama usta fotoğrafçılarda biraz çekingen davranabiliyor. Çünkü internet çok açık bir ortam her yapılan eleştiri, o eleştirinin hakettiği tepkiyi almayabiliyor, ters yönden çıkabiliyor, sen çok mu iyi biliyorsun dedikleri zaman ustaları soğutuyorlar. Ustaların soğumamasını biz arzu ediyoruz ama bu genelde dediğim gibi çok fazla üyemiz olduğu için 80.000 kişiden bahsediyoruz çok anormal bir rakam, can sıkıcı çok kişi olabiliyor. Bu can sıkıcı kişileri, bu ustalardan ayırmak için grupları bu açıdan kullanmak istiyoruz. Grupların şöyle bir yapısı da olacak sadece davetiye ile üye olunabilen gruplar olacak, ya da sadece özel gruplar kendi arkadaş çevresindeki insanlarla grup oluşturabilecek. Dolayısıyla bu ustalar davetiye usulüyle oluşturdukları bir grubta hakikaten verdikleri eleştirinin karşılığını alabilecekleri insanlarla bir araya gelebilirler ya da ustalarla bir araya gelebilirler bu tarz alt gruplar oluşturmaya başlayabilecekler.

FotoKritik’in fotoğrafla yeni tanışanlara ve onları daha üst noktalara taşımakta ne gibi faydası olmaktadır?
Yeni başlayanlar, ben fotoğrafla ilk başladığımda o zamanda şunu farketmiştim ki, fotoğrafı çektiğin zaman onu birisinin yorumlayıp, şurayı doğru yapmışsın, şurayı yanlış yapmışsın, bak burayı şöyle çekersen daha iyi olur dediği zaman çok hızlı bir şekilde kendimi geliştirebildiğimi farkettim. Bir çok insan içinde bu geçerli. FotoKritik’te biz gerçekten öyle kullanıcılar varki, ilk yüklediği fotoğrafa bakıyorsunuz, çok kötü onun altındaki eleştiriler çok olumlu, kızmadan, alınmadan, karşılamış ona göre kendini geliştirmiş, sonra fotoğraflara bakıyorsunuz muhteşem. Yarışmalara giriyor, ödüller alıyor, bu tarz çok fazla insan gördüğümüz için yeni gelen kişileri çok hızlı ve çok doğru bir şekilde kendilerini geliştirmelerine olanak sağlayabiliyor. O yüzden FotoKritik’le ilgili eleştirilerden bahsediyorduk, eleştirilerden biri de her önüne gelen üye oluyor, fotoğraf kalitesi düşüyor, eleştiriler geliyor ama, bunlar aslında önünü kesmememiz gereken şeyler. Çünkü yeni başlayanların fotoğrafları doğal olarak daha ustalara göre daha kalitesiz olacak bunun bir kurtuluşu yok, dolayısıyla o kalite düşüşüne izin vererek, yeni kullanıcıların kendilerini geliştirmelerine imkan sağlamak uğruna biz fotoğraf kalitesinin bir miktar düşmesine izin veriyoruz.

Her şehirde belli aralıklarla gerçekleşen FotoKritik buluşmaları başlıklı etkinlik hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Bize çok büyük keyif veriyor. Arada bir gidip bizde katılıyoruz, o kadar çok insanın bir araya gelip FotoKritik hakkında görüştükleri, konuştukları zaman ya da o insanların bir araya gelmesine bir şekilde olanak sağladığımızı gördüğümüz zaman bu bizi çok mutlu ediyor, gerçekten bundan çok büyük mutluluk duyuyoruz, bizim için en büyük motivasyondur bu. İnsanların gerçekten işine yarayan bir şey yapmak, onlara imkan sunmanın getirdiği bir mutluluk bir huzur hissediyoruz, çok keyifli bir şey.

2006 yılının yeniliklerinden bir tanesi olan FotoKritik Cep Albümü hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? şu anda hangi aşamada?
2006, 2007 iki seneden fazla oldu aslında Cep Albümünü oluşturması çok zor oldu, cep albümünü oluşturana kadar dokuz doğurduk nerdeyse. Hakikaten çok zor bir iş, belki birazda tecrübemiz olmadığından, matbaayla uğraşması çok zor, çünkü bizim istediğimiz kalitede fotoğraf baskısı yapabilecek matbaayla iletişim kurmak, o organizasyonu yapma kısmı gerçekten güç. Cep albümüne bir çok fotoğraf gönderiliyor, fotoğrafların arasından seçim yapmak, o fotoğrafların büyük hallerinin toplanması, organize edilmesi, bilgilerin toplanması, okurlara erişmek, gerçekten biraz yorucu bir işti ama çok keyifli bir uygulamaydı ama devamını getirmek biraz zor gözüküyor. Bu ancak dışardan bize destek verecek, bu konuyu FotoKritik adına gerçekleştirecek kişilerin çabasıyla tekrar devam edebilecek bir şey ama bizim kendi çabalarımızla yapabileceğimiz şeylerin daha da ötesine geçmiş durumda.

2006 tarihinde yapılan yeni versiyon ve yeni sunucu hakkındaki düşünceleriniz, güncelleme yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
2006’daki güncelleme FotoKiritik’in satışının arkasından bazı yatırımlar yapıldı, yeni bir sunucu alındı, bazı problemleri vardı. FotoKritik’in özellikle performansıyla ilgili problemleri vardı, yazılımların yetersiz olduğu problemler onun baştan yazılması ve performans ilgili problemlerin giderilmesi üzerine bir versiyondu. Onun üzerinden bir sene geçtikten sonra yeni versiyon çıkarttık. Bu versiyonda insanların fotoğraflara daha farklı yollardan nasıl ulaşabileceği üzerine yoğunlaştık. Tek bir noktadan değil, farklı şekillerde fotoğraflara erişmeyle ilgili imkanlar sağlandı. Yeni yazılımda bir revizyondan daha geçmiş oldu. Yazılım dünyasına baktığımız zaman bir yazılımın stabil, problem yaratmadan genişleyebilmesi için bazı yapısal tasarımının olması gerekiyor, bu tasarımdaki eksiklikleri düzelterek bir baştan yazma oldu ve birden fazla programcının çalışabilmesini imkanını getirecek hale geldi. FotoKiritik’le ilgili yazılım güncellemeleri şu anda devam ediyor, tasarım ilgili güncellemeler de devam ediyor, yeni programcı arkadaş işe başladı, birden fazla programcının çalışmasını imkan sağlayan bu yeni yapı sayesinde daha hızlı bir şekilde birşeyler geliştirebiliyoruz. 2008 yılında sürekli böyle güncellemeler, değişiklikler, ek özellikler gelecek şu an harıl harıl onlarla uğraşıyoruz.

Bundan sonra yapılacak güncellemelerde hangi konular üzerine yoğunlaşılacak, bu güncellemeleri yaparken neleri dikkate alıyorsunuz?
En çok dikkate aldığımız şey, tabiki kullanıcılardan aldığımız geri bildirimler dedikya, FotoKritik kritik eleştiri sitesi, bizde eleştirileri dolayısıyla FotoKritik’te eleştiriliyor çok fazla biz bu eleştirileri tek tek değerlendirip, nasıl diyeyim her gelen eleştiri sonuçta doğru olmayabiliyor, farklı bizim kale aldığımız, ciddiye aldığımız, önemsediğimiz başka önceliklerimiz olabiliyor. Bunlarla kıyaslayıp gerçekten FotoKritik’in kullanıcılara vereceği hizmetini iyileştirecek yönde olanları alıp, onları uyguluyoruz. Önümüzdeki güncellemeler daha çok gruplaşmalar üzerine olacak, çünkü çok büyüdük kişi sayısı arttığı zaman o kişileri bir arada tutma gerçekten güçleşmeye başlıyor, daha farklı problemler olmaya başlıyor çünkü her insanın konfor alanı var, konfor alanı dışındaki insanlar o konfor alanına müdahale etmeye başladığı zaman insanlar rahatsız olmaya başlıyor. Bizim bütün amacımız insanların konfor alanını genişletmek ve istedikleri konfor alanlarını kendi tercihleri üzerine belirleyebilecekleri yapı üzerine gitmek ve FotoKritik’teki bütün güncellemeler ana hedefinden sapmamak üzere planlanıyor. Nedir bu ana hedef, fotoğrafın gelişmesi, kişilerin fotoğrafçılık konusunda kendilerini geliştirmeleri, bu konunun dışına çıkmadan bütün güncellemelerimizi yapıyoruz. Paralı üyelik sözkonusu. Paralı üyelikte var olan insanların elindeki hiçbir imkanı ellerinden almadan FotoKritik’i çok fazla kullanan belli bir kesime, bu %5 olur, %2 olur, %1 olur bu kesime yıllık cüzi bir miktar karşılığı ek bazı özellikler sunmak, bu sınırlamaların da biraz esnetilmesi olabilir. 72 saatte bir fotoğraf yerine. 24 saatte bir fotoğraf yüklemek gibi. detaylı istatistikler. fotoğrafları hakkında daha detaylı bilgiler alabilmek gibi. kim gelmiş, ne zaman gelmiş. dolayısıyla fotoğraflarını tanıtmak için artık biraz daha fazla efor sarfetmeleri gerekecek insanların. Çünkü çok fazla kişi var dolayısıyla fotoğraf yüklemiş ama kaç kişi ulaşmış, ulaştıysa neden ulaşmış. bunu bulabilecekleri ya da fotoğrafın ne kadar ilgi çektiğini bilebilecekleri ziyaretçi sayıları, kim ziyaret etmiş gibi bilgileri alabilecekleri detaylı istatistikler gibi ilerde planlanan bazı özellikler var. Onları da zaman zaman belirli periyodlarla eklenmeye devam edecek bu tür ek özellikler sunmak var. Pro üyelik olarak adlandırdığımız paralı üyelikte, onun dışında şimdilik günlüğümüzde olan konular bunlar. Ana sayfadaki fotoğrafların seçilmesi, fotoğraflara verilen puanlarla ilgili oldukça komplike sayılabilecek bir algoritma üzerinde çalışıyoruz. Bu algoritmayla kişilerin birbirine olan etkisi de hesaba katılacak, dolayısıyla çok şikayet edilen konulardan bir tanesi de arkadaşların arkadaşlara puan vermesi konusu. Dolayısıyla arkadaşların birbirine olan etkisi düşürülüp, diğer kişilerden aldıkları puanların etkisi artırılacak ve bazı planladığımız başka değişiklikler var. Bu değişiklikleri hesaba katıp olan limitasyonları da arkaya çekmek gibi, eleştiriyle ilgili üç tane kuralımız var 14 gün, 15 kelime, ortalama puan kuralı, bu kuralları daha arka plana atıp onun yerine puanlama algoritmasını daha geliştirecek bir algoritma üzerine çalışıyoruz 2008’deki değişikliklerden biride bu olacak.

Pro üyeliği (proje aşamasında olan) olmayan kullanıcıların mevcut duruma göre bir dez avantajı olacak mı?
Herhangi bir dezavantajı olmayacak. Kendi varolan özelliklerinden hiçbir şey kısmıyoruz. Elinden herhangi bir şey alıp onu paralı üyelik yapmak gibi bir hedefimiz yok. Bu tamamen bahsettiğim gibi var olan limitleri daha esnetme, gruplar geldiği zaman farklı bir limit daha gelecek, o da fotoğraf yüklemeyle ilgili, fotoğrafların boyutuyla ilgili, saklanan fotoğrafların kapladığı disk alanını bir anlamda arşiv görevi de görmeye başlayacağız. Bununla ilgili bazı limitasyonlar olacak. Birde aslında en önemlisi o 2008 içerisinde yetiştirmeye çalışacağız ama daha henüz planlamasını yapmadığımız için kesin bir şey söyleyemiyorum ama kullanıcıların fotoğraflarını satma imkanı. Ama bunun için Pro üye olması gerekecek. Pro üye olduktan sonra fotoğraflarını FotoKritik üzerinden istiyorsa fiyatını belirleyerek satabilecek. Bu tarz bir yapıda yine 2008 planlarımız arasında yetişirse eğer.

Pro üyelik dileyenlerin yapabileceği bir üyelik midir?
Dileyenlerin yapabileceği bir özellik. Kimlik onaylamayla ilgili bir alt yapıda geliyor. Bundaki espride şu insanlar kredi kart numarasını girecekler oradan herhangi bir ücret talep edilmeyecek. Daha doğrusu çok cüzzi bir rakam 0 ile 1 YTL arasında rastgele bir miktar, çok küçük bir miktar çekilecek. Ondan sonra onun ekstralarından çektiğimiz miktarı söylemeyeceğiz. Ekstradan bakacaklar o çekilen miktarı bize geri söyledikleri zaman o kredi kartının o kişiye ait olduğunu o kişinin kredi kartı bilgilerini verecek kadar FotoKritik’e güvendiğini simgeleyen küçük bir arma koyacağız isimlerinin yanına. Bunun nasıl bir etkisi olacak, insanlarda genelde şöyle bir düşünce var birisi kötü bir eleştiri yaptığı zaman bu kullanıcı bana kesin bir yerden gıcık oldu dışardan da gitti bir sahte üyelik açtı o sahte üyelikle bana yorum yazıyor, ya da öylesine gelmiş bir adam bana atıp tutuyor gibi bir izlenim oluşabiliyor. Dolayısıyla küçük arma ile karşısındaki kişinin bir yerde samimiyetini biraz ölçmüş olabilecekler. Böyle bir altyapı da düşünüyoruz bununda bazı şeyleri rahatlatacağını düşünüyoruz.

FotoKiritik’e (TFSF) Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu tarafından Nisan 2007 tarihinde verilen ödül hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Bizi çok mutlu etti, çok gururlandırdı orda bir sürü fotoğrafçı arkadaşımızda, abilerimizde, ablalarımızla da tanışmış olduk. Rakip sitelerle de tanışmış olduk. Onları aslında rakip görmüyorum destek servisi olarak görüyorum. Çünkü bir ortamda çok fazla kaldığı zaman insanlar sıkılıyor, sıkıldığı zaman kaçabilecekleri, farklı bir hissiyata girebilecekleri, başka bir ortamın olması aslında bize çok büyük faydası oluyor. Çünkü bu iş bir araba almak gibi değil şu arabayı aldım bunu aldım gibi değil. Çünkü FotoKritik’i kullananlar diğer servisleri de kullanıyor. Bu tarz servisler ne kadar çok olursa insanların bakış açıları da o kadar zengin oluyor, kendilerini o kadar geliştirebiliyorlar geliştirdikleri zamanda FotoKritik’te daha kaliteli içerik sağlayabiliyorlar. O açıdan faydası oldu onun dışında bu ödül bizi gerçekten çok gururlandırdı, çok mutlu olduk. Çünkü tamamen para kazanma amaçlı ortaya çıkarılmış bir proje değil FotoKritik, dolayısıyla bunun değerinin bilinmesi ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu gibi bir organizasyon tarafından böyle bir ödüle layık görülmek gerçekten çok onur verici bir şey.

FotoKritik’le ilgili unutamadığınız güzel bir anınız var mı?
FotoKritik’le ilgili o kadar çok anımız var ki. Pat diye aklıma gelmedi ama çok keyifli çok güzel anılar oldu hakikaten. Çok şaşırtan anılar oldu. Biryere girdiğim zaman, gittiğim zaman, şeyi duyduğumuz zaman çok komiğimize gidiyor. Yahu FotoKritik diye bir site var biliyormusun? mesela fotoğraf makinesiyle geziyoruz, fotoğraf çekiyoruz, merhaba FotoKritik’ten misiniz diyor bende FotoKiritik’tenim diyorum. O tür şeylerle karşılaştığı zaman insan hakikaten ilginç hissediyor, garip hissediyor.

Son olarak sizin ifade etmek istediğiniz FotoKritik fotoğraf dostlarıyla bu vesile ile paylaşmak ve iletmek istediğiniz konu veya konular var mı? Varsa bunlar nelerdir?
FotoKritik’in kişilere birşeyler kazandırdığını düşünüyorum ama FotoKritik’i sonuçta en başında beri bunu söylüyoruz, bazen çok abuk subuk geri dönüşlerle karşılaşıyoruz. Ama aslında temel felsefesi şu ki; FotoKritik’te biz sadece teknik bir altyapı sunuyoruz, FotoKritik’i oluşturan aslında içindeki kullanıcılar. Kullanıcılar ne kadar FotoKritik’i sahiplenir, ne kadar güzel bir ortam haline çevirirlerse, FotoKritik o kadar güzelleşiyor. FotoKritik’e eğer kalitesini düşürecek, içeriğini bozacak kişilere FotoKritik’i bırakmaya başladık mı o zaman FotoKritik düşüşe geçmeye başlar. O yüzden FotoKritik üyelerinin aslında bir eseri. Biz onun sadece teknik altyapısını sağlayan, ona yatırım yapan, onun masraflarını karşılayan bir organizasyonuz. Benim sürekli bahsettiğim, forumlarda bahsettiğim, genelde odur. Bunun karşılığında ters sonuçlar gelebiliyor işte o zaman FotoKiritik’i biz yarattık, biz gidersek siz hiçbirşeysiniz, hiçsiniz gibi yaptığımız verdiğimiz emeğe karşı saygısızca bazı yorumlar gelebiliyor. Bunlar bizi biraz üzüyor ya da eleştiriyi yaparken artık bunun ucunu bucağını kaçırabiliyorlar, laf olsun diye eleştiri yapabiliyorlar, yıpratmak amaçlı eleştiri yapabiliyorlar, eleştiri yaparken üslup bozabiliyorlar. Bu tür şeyler bizi yıpratıyor. Çünkü bahsettiğim gibi FotoKritik’in arkasındaki itici güç maddi bir güç değil, tamamen Fotoğraf Federasyonundan gelir, öbür insanlardan gelen teşekkürler, bizi desteklemek amaçlı kötü de olsa eleştiri anlamında da olsa şurayı yanlış yapmışsın dese bile FotoKritik’i geliştirme amacıyla söylenen bu tür eleştiriler bunlar bize çok büyük motivasyon sağlıyor. FotoKritik kullanıcılarıyla paylaşmak istediğim olay budur benim. Burası bizim ortak paylaşım alanımız, fotoğrafları paylaşabileceğimiz, kendimizi geliştirebileceğimiz, keyifli bir ortam öyle olmasını sağlamakta bizim elimizde.

Ozan bu keyifli sohbet için hem kendi adıma hemde FotoEtkinlik Forum adına çok teşekkür ediyorum. FotoKiritik’in kuruluşunu, geçirdiği evreleri, fotoğrafçıya ve fotoğrafa katkılarını, bundan sonraki yenilikler ve bakış açınızı paylaşmış olduk. Gerçi bu konular muhakkak FotoKritik’te fazlasıyla işlenmiş ama yine değerlendirmesini yapmış olduk. Şahsi kanaatim FotoKritik hakikaten Türkiye’nin en büyük ve saygın Fotoğraf sitelerinden bir tanesi, netice olarak elinizden gelen gayreti ve özveriyi fazlasıyla gösterdiğiniz röportajımızda da açık bir şekilde görülmekte. Eminim kullanıcılar da bu anlamda yaklaşılırlarsa fotoğraf adına çok daha güzel paylaşımlar ortaya çıkacaktır. FotoKritik’in yolunun açık olması bu güne kadar olduğu gibi bu günden sonra da fotoğrafa ve fotoğrafçıya hizmetlerinin devam etmesi dileğiyle…

Foto Röportaj tarihi: 9 Şubat 2008
Foto Röportaj fotoğrafları : http://fototiryaki.com/thumbnails.php?album=34
Saygılarımla...
FotoTiryaki Fotoğraf Paylaşım Sitesi ve Forumu
https://fototiryaki.com
Cevapla