Hayati Usta İle El Dokuma Sanatı Üzerine

Foto Röportaj etkinliklerini paylaşmak için oluşturulmuştur.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Şahin Atar
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 363
Kayıt: 10 Kas 2020 Sal 12:24 am
Konum: Eskişehir
İletişim:

Hayati Usta İle El Dokuma Sanatı Üzerine

Mesaj gönderen Şahin Atar »

Mayıs ayının ikinci Foto Röportajını Hayati Usta’ya; misafir olarak, el emeği, göz nuru, unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizden el dokuma sanatına ayırdık.

Resim
Hayati usta, foto röportajımızı kabul ettiğin için teşekkür ediyorum. Hem sizden, hemde artık unutulmaya yüz tutmuş el dokumacılığı sanatı hakkındaki düşüncelerinizi paylaşmak istiyorum. Öncelikle kendinizden bahseder misiniz, Hayati usta kimdir?
1938 Beypazarı doğumlu Hayati usta. İlkokulu Beypazarı’nda bitirdim, ortaokul ikinci sınıftan ayrıldım, 13 yaşımda babam yanında sanata başladım. Askere gidinceye kadar dokumacılık yaptım. Askerden geldikten sonra 1 sene çalıştım, baktım ekmek parası kazanamayacağım devlet memurluğuna girdim. 23 sene meteoroloji memurluğu yaptım Beypazar’ında, 2 sene de askerliğimi saydırdım emekli oldum. 1984’de emekli oldum. Emekli olduktan sonra 10 sene başka işlerde çalıştım. Beypazarı Turizm açıldığı zaman eski bizim Belediye Başkanımızla, Kaymakamımız vardı rahmetli Musa Uçar vefat etti. Onlar dedi ki Ağbi bu sanatı biliyorsun gelen giden görsün sen bu sanata başla dediler. O vaziyette tekrar dokumacılığa başladım, halende devam ediyorum aşağı yukarı 12-13 senedir. Sanatımı zevkle, severek çalışıyorum.

Resim
İlk el dokumasına başlamanız nasıl oldu?
Babam dokumacıydı, dükkanımızda 8 tane tezgah vardı çalışan. Biz kendimiz dokumacıydık, onların yanında başladım. Babam dokumacı, tezgahlarımız, işçilerimiz çalışıyordu, 8 işçimiz vardı, onların yanında başladım ben sanata.

Zamanında Beypazarı’nda kaç tezgah vardı?
Aşağı yukarı 40-50 tezgah vardı.

Tezgah dokumasına kaç yılında başladınız?
1952’lerde başladım.

Yaptığınız dokumaların hammaddesi nereden alınıyor?
Eskiden eskiye hammadde, eskiden ipekle köskös Gemlik Sümerbank fabrikalarından çıkardı. Şimdi orası kapandı ithal geliyor. Pamuk olarak Denizli’den biz alıyoruz, daha uygun buluyoruz pamuk ipliğini. Ordaki toptancılar da bu havalide yok. İplik çözgüsünü felan.

Resim
Modellerin seçiminde nasıl bir yöntem kullanıyorsunuz?
Bu model Beypazar’ına has bir model fakat Halep işi derdi babam rahmetlik Halep’ten gelmiş bu örnek. Bu gürgülerin örneği Halep’ten gelmiş. Biz eskiden sadece gelin bürgüsü olarak dokurduk. Şimdi onları bizim hanım icad etti hep bürgülü olmaz, bürgü satılmaz, masa örtüsü yapalım dedi masa örtüsüne çevirdik, oda takımı yapalım dedi, sehpa takımı yapalım dedi o vaziyette çalışıyoruz şimdi.

Yaptığınız dokuma çeşitleri nelerdir?
Şu anda ben, ipekli bürgü, masa örtüsü, fiskos, oda takımları ve perde yapıyorum konaklara.

Dokuma sanatında sizin için sorun veya sıkıntı olan nelerdir?
Yorucu bizim sanatımız, emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Ben zevk için yapıyorum bunu hobi olarak, memur emeklisiyim. Günde 1 tane yapıyorum 30 YTL’ye satıyorum. Bir ustanın yevmiyesi bugün 50-60 YTL iyi bir ustanın yevmiyesi, ustaların amele yevmiyesine çalışıyoruz.

Resim
Mesleğe başladığınız yılları düşünürsek, o zamanla bu zamanı kıyaslamak gerekirse artıları ve eksileri nelerdir?
O zaman kazanç iyiydi. 8 tezgahta yapılan mal satılırdı. Hem Beypazar’ında satılırdı köylerinde felan, hemde Afyon’un Sandıklı kazasına gönderirdik biz malı. Onafta derlerdi Afyon Sandıklı’da. Burda yapar oraya götürür esnaflara verir gelirdik.

Burada yapılan dokumalar sadece Afyon’da mı satılırdı?
Afyon’da, başka yer yok. Ayaş’a giderdi ama nadir. Ayaş’da bir kadın vardı o alır götürürdü köylere o da bizim Beypazarı köylerine satardı. Hediyelik olarakta gelip alanlar olurdu o zamanları. Çarşı içerisinde bizim dükkanlarımız vardı ordaydı bizim tezgahlarımız, çarşıda Develikte Erdemli Hanı var ordaydı tezgahlarımız.

Sadece Beypazarı’na mı satış yapılıyor yoksa farklı yerlere de satış devam ediyor mu?
Gelen turistler alıyor şimdide el dokuması diye. Satışı sadece burada yapılıyor.

Resim
Dokumayı yaparken sevdiğinizden bahsetmiştiniz nasıl bir sevgi bu? Dokumacılık sizin için neyi ifade ediyor?
Tabi sevmesem zaten yapmam. Dokumacılık bana zevk veriyor çok sevdiğim bir şeyi yaptım zaten. Seviyorum, baba mesleği, zevkli çalışmak.

Mesleğinizi toplam ne kadar zaman yaptınız?
8 sene askerlikten evvel diyelim, 12 sene de emekli olduktan sonra 20 sene. O arada da yine tabi burada değil dışarıda yaptığımı satardım. Öldürmedim mesleği.

Dokuma el sanatı için gençlere öneriniz var mı?
Gençleri, çırak yetiştiremiyorum gelmiyor. Halk eğitim merkezinden biraz uğraştık orda devam ediyorlar ama burda bir dükkan açıpta, dokumacılık yapıpta karnını doyuramaz.

Size göre bu sanatın devam edebilmesi için yapılacak şeyler var mı? Mesela devletin yapabilecekleri nelerdir?
Biz bir tarihlerde eski kaymakamıyla bana proje hazırladılar. Ankara Kültür Bakanlığında kredi için. 2 sene ödemesiz 5 senede yüzde az bir faizle para. O zaman onlardan 1 milyar TL istedim beni geri çevirdiler, para vermediler. İki sefer proje yapıldı. Bende ordaki müdür beye dedimki; verdiğiniz yere tirilyon veriyorsunuz biz ödeyeceğiz, o zaman sermayemde yok, vermediniz dedim. Lanet olsun size dedim çıktım geldim. Bir daha da başvurmadım. O verdikleri yerlere iyi para verdiler. Sen emekli memursun, sen karnını doyurabilirsin, bunu işi olmayanlara veriyoruz. Öbür adamın dükkanı var ona da veriyorsunuz, vermediler yani. Resimlerini çektik, dokuma hakkında yazılar yazdık, gönderdik Ankara’yı takip ettik, tamam dediler ondan sonra karar çıktı, yazı geldi isteğiniz kabul olmadı diye. Hasılı böyle devletten hiçbir yardım görmedim ben.

Bugüne kadar dokuma işiyle ilgili unutamadığınız bir anınız var mı? Sizi mutlu etmiş veya üzüntü vermiş?
Valla şöyle bir şey var. Ben sanatı bıraktığımda devlet memurluğuna girmek için 1962’lerde evime tezgah kurdum. Evimde tezgahta yapıyorum manifaturacılara veriyorum o zamanları, alıyorlarda. Bizim hanım hamile sancılandı apandisitten ameliyat olacak o tarihlerde paramızda yok getirdim esnafa, o zamanlar 20 liraya vereceğim malı 18 lira olursa (fırsatçılık) koy git dediler. Bende ondan sonra bu işi yapmayacağım dedim, ben o fiyata verdim, ondan sonra yapmayacağım dedim. Devlet memurluğuna onun için girdim. Böyle bu kadar yumağı da attım sokağa, yapmayacağım bu işi dedim, fırsatçılar dedim, onu hiç unutmam. Ordan para aldıkda, üç beş neyse artık apandisitten ameliyatımızı ettirdik.

Mesleğe ara vermeniz bu olaya kızgınlığınızdan oldu diyebilir miyiz?
Tabi, bıraktım, yoksa dokumacılığı devam ettirirdim, devlet memurluğuna hiç heves etmezdim. Demek diyorum bu esnaflık bize şey etmedi.

Dokuma hakkında son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Çok mutlu olduğum zevkli bir sanat, severek yapıyoruz işte biz. Bilhassa benim dokuduğum bu bürgüler çok iyi bir şey, yok yani Beypazar’ında bir ben varım, bir iki tane de arkadaşım var ama Türkiye genelinde bu deseni yapan yok.

Şu anda yaptığınız Gürgü deseni değilmi?
Gürgü deseni

Peki bu yaptığınız nedir?
Köy yüzü pamuklu köy yumu içine attığımız ipek flör

Son hali ne olacak?
Masa örtüsü olacak. Desen olarak da bürgü.

Değerli tecrübe ve bilgilerinizi paylaştığınız için FotoEtkinlik adına çok teşekkür ediyorum. Umarım; üzülerek belirtmek gerekirse unutulmaya yüz tutmuş el sanatları veya emek işçiliği, bundan sonra hem hakettiği ilgiyi, hemde hakettiği maddi kazancı sağlar ve hem emek, hem alınteri hakettiği yere gelir dilek ve temennisiyle noktalamak istiyorum.

Hayati Erdemli
Adres : Alaattin Sokak Taşmektep Karşısı No : 11 Beypazarı/Ankara
Tel : (0312) 763 20 99

Lütfen Foto Röportajın fotoğraflarını görmek için https://fototiryaki.com/thumbnails.php?album=34 adresini ziyaret ediniz.
Foto Röportaj tarihi : 26 Mayıs 2008
Saygılarımla...
FotoTiryaki Fotoğraf Paylaşım Sitesi ve Forumu
https://fototiryaki.com
Cevapla